Farklı boylarda "Zurna" ve "Kaval"
TÜRK HALK MÜZİĞİ

FORMLAR VE TÜRLER

Türk halk müziği formal bakımdan şu iki temel biçimde şekillenmiştir:

1) Sözlü Halk Ezgileri 
2) Çalgısal Halk Ezgileri

Her ne kadar bu şekilde genel bir ayrıştırma yapılabilirse de Türk halk müziği geleneği sözlü eserler üzerine kurulmuştur. Dolayısıyla mevcut repertuarın neredeyse % 95’i sözlü eserlerden oluşur. Çalgısal eserler ise çoğunlukla oyun havaları biçiminde karşımıza çıkar. Bu bakımdan bu ayrıştırmanın yanı sıra sözlü eserlerin form yapıları ve türlerini birlikte anmak gerekir. Zira türler formları belirleyen temel öğelerdir. Türk halk müziği geleneği içinde yer alan her türlü sözlü ezgi için kullanılan Türkü, formal bir ayrım yapılmaksızın kullanılan özel bir terimdir. Ancak Türkü terimi yalnızca sözlü halk müziği örnekleri için geçerli bir terimdir. Bazı Oyun havaları ve çalgısal ezgiler için yöresel terimler kullanılır. Halk şarkısı anlamında kullanılan bu terimin kaynağının Türk sözcüğü olduğu genel olarak kabul görmüştür. Türk halkının yarattığı anonim nitelikli sözlü ve ezgili ürünlere bu isim verilmektedir.

Türküler genel olarak bir olay üzerine yakılırlar. Bu olaylar bir milleti ilgilendirecek kadar büyük nitelikler taşıyacağı gibi, dar bir çevrelerde meydana gelen türden de olabilir. Aşk, gurbet, ölüm, seferberlik, sel felaketi, savaşlar vs. bu olayların başlıca örneklerindendir.

Tüm bunların ışığı altında Türk halk müziğinde yer alan iki büyük formu şu şekilde ele almak mümkündür.:

1) Uzun Havalar (Long air)
2) Kırık Havalar (Broken air) [Bu yalnızca kelimenin anlamı olarak yazılmıştır. Aslında böyle bir anlamı içermez.]

Uzun Havalar, serbest tartımlı (parlando) ezgilerdir. Düzenli bir ritim özelliği göstermeyen ancak bazı geleneksel söyleyiş kalıplarına göre icra edilen bir formdur. Uzun hava terimi halk arasında yaygın değildir. Bu terim yerine bu formu belirleyen bazı tür adları halk arasında daha fazla yaygındır. Hoyrat, Maya, Bozlak, Elezber, Müstezat,Tecnis, Barak Havaları, Gurbet Havaları bu türlerden bazılarıdır.

Kırık Havalar, ritmik karakterleri ve ölçüleri belirgin olan ezgilerdir. Düzenli bir ritim özelliği göstermekle birlikte geleneksel söyleyiş kalıplarına bağlı olarak icra edilen bir formdur. Kırık havaların bir çoğu aynı zamanda oyun havasıdır. Kırık hava terimi de uzun hava gibi yaygın kullanılmamaktadır. Bu terim yerine formu belirleyen bazı tür adları kullanılır. Karşılama, Halay, Bar, Horon, Bengi, Zeybek, Semah, Teke Zotlatması bu türlerin bazılarıdır.

Uzun Hava Türleri:

HOYRATLAR: Hoyratlar, cinaslı manilerle söylenen uzun hava türüdür. Hoyratın yurt düzeyinde yayılışı şöyledir. Sivas’tan başlayarak bütün Doğu Anadolu’da, Güney Doğu Anadolu’da ve bugün Irak sınırları içinde olan Kerkük’te hoyratlar söylenir. Hoyratlar bazı isimlerle anılırlar. Gelin Hoyratı, Nöbetçi Hoyratı, Muhalif Hoyratı, Kesik Hoyrat, Muçula Hoyratı.

MAYALAR: Türk Halk Müziğinin en yaygın uzun hava türlerinden birisidir. Hemen hemen her yörede bulunur. Bir giriş sazından sonra (bu giriş sazı ritmik bir melodi de olabilir) uzun hava serbest tarzda okunur. Aralarda yine aynı saz partisi çalınır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde daha fazla görülür. Mayalar tüm doğal ve sosyal olayları konu edinir.

BOZLAKLAR: Bozlak, feryad etmek çığlık atmak anlamındadır. Bozlaklar insan feryadını, çığlığını andıran müzikal haykırışlardır. Orta Anadolu’da yaygın olmakla birlikte orta toroslarda Maraş, Antep, illerinde de söylenir. Bozlaklar genel olarak minör karakterli ezgi yapısına sahiptir. La eksenine göre 2.nci derece (seconder tone) si bemol veya si bemol 3 komalık (quarter tone)sesler içerir. En yaygın bozlak türleri şunlardır: Avşar bozlağı, Türkmen bozlağı, Kırşehir bozlağı, Şekerdağı bozlağı, Kırat bozlağı, Katırcıoğlu bozlağı, Aydost bozlağı.

GURBET HAVALARI:  Türkiyenin Güneybatı kesiminde yer alan ve adına teke yöresi denilen bölgede çalınan ve söylenin uzun hava türüne Gurbet Havası denir. Daha çok gurbet ve hasret temalarını işlemektedir. Gurbet havalarının en tanınmışları şunlardır: Avşar Beyleri, Güllük Dağı, Ne Dönersin Kahpe Felek, Çıktım Gurbet Ele Geri Gelinmez.

DİVANLAR:  Uzun havaların hem aruz vezni hem de hece vezniyle söylenen özel türlerinden birisidir. Aruz vezninin failatün / failatün / failatün / failün kalıbıyla veya hece vezninin 11-15 li kalıbıyla söylenir. Çoğu kez ritmik bir giriş sazından sonra uzun havanın vokal partisi  gelir. Sonra yine ritmik aranağme çalınır. Ezgi tekrar siz tekrar ses sıralamasıyla devam eder. Saz partilerinin serbest tartımlı (parlando rubato) olduğu divanlar da vardır. Divanlar Anadolu’nun pek çok yerinde icra edilirse de orta ve doğu Anadolu’da daha çok bulunur.

AĞITLAR: Toplum vicdanında derin izler bırakan  doğal olaylarla bazı üzücü kişisel olayları konu edinen uzun hava türlerinden biridir. Ağıtlar ezgi karakteri itibarı ile de yöresel bir niteliğe sahiptirler.  Örneğin bir sel felaketini veya bir zelzeleyi konu edinebildiği gibi genç yaşta ölen bir gelini veya savaşta ölen bir askeri konu edinir. Daha çok bir ölünün ardından söylenir. Anadolu’nun hemen her yöresinde ölülerin başında ağıt yakıcılar (lament  singers) adıyla bilinen kadınlar o ölünün niteliklerini dile getiren ağıtlar söylerler. Ağıtçı kadınlar (lamentest womens) bu işi profesyonel bir uğraş olarak yerine getirirler. Ağıtlar uzun hava formunda olabildiği gibi kırık hava formunda da olabilir.

Kırık Hava Türleri:

Daha önce yaptığımız tanımda da belirttiğimiz gibi belli bir ritmik yapıyı sürdüren ezgiler olan Kırık Havalara tüm yurt çapında rastlamak mümkündür. Kırık havalar yalnızca sözlü ezgileri değil sözsüz ezgi türlerini de kapsamı içine alır. Yani enstrümantal ezgiler de, kırık havalar bünyesindedir.

Bulundukları yöreye, çalındığı ortama veya çalınma amacına göre değişen isimler olan kırık havalar yalnızca sözlü ezgileri değil sözsüz (enstrümantal) ezgi türlerini de kapsamı içine alır. Bu enstrümantal ezgilerin çoğu zaman bir oyuna eşlik ettiği görülür. Oyun havası teriminin şüphesiz buradan kaynaklandığı bilinmektedir. Ancak sözlü oyun havaları da THM repertuarı içinde önemli bir yer tutar. Her yörenin kendisine has çalış ve söyleyiş karakteri vardır. Her yörenin edebi ve müzikal özellikleri ile tavır ve üslubunda farklı özellikler göze çarpar. Bu da o çevrede yaşayanların sosyal yaşamları yörenin coğrafi özellikleri, ekonomik durum v.s. konularla ilgilidir.

DEYİŞLER: Anadolu sahasının hemen her bölgesinde kullanılan deyiş genel olarak sözlü ezgileri tanımlamada kullanılan bir terimdir. Daha özel kullanım alanı ise Alevi-Bektaşi toplulukları arasında söylenen ve şiir itibariyle mutlaka bir aşığa ait olan ezgi kalıpları için kullanılır. Mistik konuları ele alan deyişler olduğu gibi, çeşitli toplumsal konuları içeren deyişler de vardır.

NEFESLER: Daha çok Bektaşi topluluklarının mistik ve sosyal içerikli konuları içeren müzikli ilahilerine bu ad verilmektedir.

İLAHİ: Anadolu’nun her bölgesinde İslam tasavvufunun öğretilerini yaşayan tarikatların ritüellerinde söylenen sözlü ezgilerdir. Ezgi karakteri bakımından herhangi bir sınırlandırma olmaksızın icra edilir. Ancak ezgiler daha çok mistik temaları içermektedirler. Bununla birlikte Kına, düğün gibi ritüellerde okunan mistik temaları içermeyen ilahiler de vardır.

HALAYLAR: Çoğunlukla ezgi ve biçim yönünden bir bölümlü olan halaylar bazen birkaç bölümden de meydana gelebilir. Birden fazla bölüm olduğunda batıdaki süit formunda olduğu gibi bölümler birbirine bağlanarak çoğu zaman gittikçe hızlanmak suretiyle icra edilir. Sözlü ve sözsüz türlerine rastlanan halaylar açık hava ve meydanlarda davul-zurna eşliğinde çalınır ve oynanır. Başlıca halay bölgeleri Kırşehir, Sivas, tüm Güneydoğu Anadolu, Yozgat ve civarıdır. Halaylar ve bölümler kendine özgü yöresel isimler alır. Ağırlama, yanlama, sıkıştırma,ikileme, yeldirme vs.

BARLAR: Barlar Doğu Anadolu'da, Kuzeyde Artvin'de başlayıp, Kars, Erzurum, Erzincan'ın bir kesimi, Ağrı ve Van yörelerinde çalınan söylenen ve oynanan ezgilerdir. Halaylarda olduğu gibi bplümler eğer varsa birbirine bağlı olarak çalınır, söylenir ve oynanır. Sözlü barlar olduğu gibi sözsüz barlar da vardır. Bundan başka kadın ve erkek barları birbirinden ayrı karakter taşır.

Kadın Barı: Çift Beyaz Güvercin, Aşaktan Gelirem
Erkek Barı: Baş Bar, İkinci Bar

SEMAHLAR: Alevi ve Bektaşi topluluklarının dini inançları doğrultusunda çaldıkları, söyledikleri oyunlu ezgilerdir.  Yörelere göre değişen isimler alır. Semah, zemah, zamah, zamak vb. Semahların yurt sathında yayılışları konusu bugüne kadar tam anlamıyla ele alınmamıştır. Ancak Alevi ve Bektaşi'nin bulunduğu her yerde elbette semah da olacaktır.

Semahlar kadın ve erkek bir arada dönüldüğü gibi yalnız kadınlar ya da erkekler arasında da dönülebilir. Kişi sayısı en az iki olmak kaydıyla daha fazla da olabilir. Semahlara değişik ebatlarda bağlamalar eşlik eder. Bundan başka Ege ve Akdeniz bölgesinde kabak kemane'nin, Doğu ve Orta Anadolu'da da kemanın semahlara eşlik ettiği görülmektedir. Kemanın çalınma biçimi omuzda değil dizdedir. Bu güne değin ele geçen semahlar içerisinde çok çeşitli usulleri rastlandıysa da bunlardan 9 zamanlı usullerin daha yoğun olarak bulunduğu görülür. Semahlar "Cem" adı verilen toplantıların son kısımlarında çalınır ve dönülür (playing). Bu arada en az bir bölümlü olabildiği gibi birden fazla bölümlü de olabilir. Her bölüm bağımsız deyiş ve nefeslerden oluştuğu için bunların ayrıca söylenmesi de söz konusudur. Semahları şu şekilde bir tasnife tabi tuttuğumuzda;

îl, ilçe, kasaba isimleriyle anılan semahlar: Erzincan Semahı, Keskin semahı, Şiran semahı.
Kuş ve hayvan isimleriyle anılan semahlar  : Turnalar Semahı, Kırat Semahı.
Kişi ve topluluk isimleriyle anılan semahlar: Hızır Paşa Semahı, Koyun Baba Semahı, Kırklar semahı, Hubyar Semahı.

ZEYBEKLER: Ege bölgesinin tamamı ile Akdeniz bölgesinin bir kesiminde çalınan ve söylenen oyunlu ezgi türüdür. Kadınlar ve erkekler ayrı ayrı oynarlar. Erkek zeybekleri'nde kahramanca bir eda vardır. Zeybeklerin icrasında Davul-Zurna başta olmak üzere Bağlama ailesi, kabak kemane, darbuka, kaşık gibi enstrümanlar kullanılır. Zeybekler ağır, orta ve hızlı olmak üzere yapısal çeşitlilik gösterir. Yurdumuzun Ankara, Çankırı, Kastamonu gibi illerinde de zeybeklere rastlanır.

TEKE ZORTLATMALARI: Teke bölgesinde çalınan ve söylenen oyunlu ezgilerdir. Hareketli ve hızlı bir oyun karakterleri vardır. Teke zortlatmaları 9 zamanlı örneklerdendir.

HORONLAR: (Horan, Horom)
Özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi'nde yoğunlaşan oyunlu
ezgilerdir. Yapı itibariyle hızlı karakterli oyunlardır. Horonlara eşlik eden saz çoğunlukla kemençedir. Zaman zaman davul, zurna, kaval ve tulum'la da horonlar çalınır, söylenir ve oynanır. 7 ve 9 zamanlı usullerin yanında karma usullerin de horonların bünyesinde yer aldığı görülür.

HORO (HORA): Trakya bölgesi'nde çalınan ve söylenen oyunlu ezgilerdir. Karşılamalardan farklı olarak 2 ve 4 zamanlı usuller bu türde daha fazladır.

KARŞILAMALAR: Daha çok Trakya ve Marmara ile Karadenizin Giresun, Ordu illeri civarında rastlanan karşılıklı oynanan oyunlardır. Çoğu zaman 9 zamanlı bir usul yapısı ile karşımıza çıkar. Anadolu'nun bazı yörelerinde "karşı-beri", “var-gel” gibi isimler alır.