TÜRK MÜZİĞİ SÖZLÜĞÜ
m
Minör. Minör (küçük) aralık ve tonları ifade eden kısaltma.
Mâbeyn
Ara seslere verilen ad.
Mağrur
Ağırbaşlı bir havada çalınmayı öngören nüans terimi. Fiero, Fiaremente (it.).
Mahalli sanatçı
Çalış ve söyleyiş bakımından yaşadığı bölgenin tüm özelliklerini bünyesinde barındıran yerel müzisyen.
Mahfel Sürmesi
Bkz. Tesbîh.
Mahfûzat
Klâsik Türk müziğinde, müzik eserlerinin ezber yöntemiyle öğrenildiğini ifâde eden terim.
Mahlas
Âşıkların söyledikleri deyişlerin (şiirlerin) son kıtalarında kullandıkları ve bir tür imza niteliği taşıyan takma isimleri, lâkap.
Mahnı
Azeri müziğinde türkü, şarkı, ezgi, mâni anlamlarını veren terim.
Mâhûr
1. Klâsik Türk müziğinde tiz sekizlideki küçük mücenneb bemolü almış fa ve bakiye bemolü almış sol sesi.
2. Klâsik Türk müziğinde kullanılan makam. İki çeşidi mevcuttur. Bunlardan ilki bazı teorisyenlere göre aktarılmış (şed) bir makam olarak tanımlanmıştır. Çârgâh makamının temel dizisinin (Bkz. Çârgâh) rast (sol) sesi üzerine aktarılmasıyla meydana getirilmiştir. İnici bir seyir özelliğine sahiptir. Karar sesi rast, güçlü sesleri gerdâniye (sol) ve nevâ (re)'dır. Asma kararları, çargâh sesi üzerinde (yerinde) Çârgâh ve hüseynî aşîrân sesi üzerinde Bûselik çeşnileridir. Diğer çeşidi ise birleşik makamdır. Rast (sol) sesi üzerine aktarılmış inici bir Çargâh makamı dizisine rast sesi üzerinde (yerinde) inici bir Rast, Acem'li Rast, inici Hüseynî ve inici Beyâtî dizilerinin eklenmesiyle ve karışık olarak kullanılmasıyla meydana getirilmiştir. Karar sesi rast (sol), güçlü sesleri gerdâniye (sol) ve nevâ (re)'dır. Asma kararları çargâh (do) sesi üzerinde (yerinde) Çârgâh, gerdâniye (sol) sesi üzerinde Çârgâh, Rast ve Bûselik, hüseynî (mi) sesi üzerinde Bûselik ve Uşşak, nevâ (re) sesi üzerinde Çârgâh, Rast ve Bûselik, bûselik sesi üzerinde Kürdî, segâh sesi üzerinde Ferahnâk ve Segâh, dügâh sesi üzerinde Bûselik, Uşşak ve Hüseynî, rast ve yegâh sesleri üzerinde Çârgâh ve Rast çeşnileridir.
Mâhûr-Aşîrân
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Mâhûr makamı çeşidi. Mahur makamının pest tarafına aşîran (fa) sesi üzerinde bir Uşşak dörtlüsünün eklenmesiyle meydana getirilmiştir. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Mâhûr-Bûselik
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Mâhûr makamı çeşidi. Mâhûr makamına bir Bûselik beşlisi ve bazen de Bûselik dizisinin tamamının eklenmesiyle meydana getirilmiştir. Karar sesi Dügâh (la) , güçlü sesi Nevâ (re)'dır.
Mâhûrrek
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış makam. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Mâhûr-Hân
Klâsik Türk müziğinde İsmail Hakkı Bey tarafından yapılmış olan birleşik makam. Mâhur ile Hicâz çeşnilerinin birbirine eklenmesiyle meydana getirilmiştir. Karar sesi Bûselik (si)'tir.
Mâhûrî
Klâsik Türk müziğinde kullanılan bir usûl.
Mâhûr-i Kebîr
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Mâhûr makamı çeşidi.. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Mâhûr-i Kebîr-i Kadîm
Mâhûr-i Kebîr makamının bir diğer ismi.
Mâhûr-i Sagıyr
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Mâhûr makamı çeşidi. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Majör
Müzikte tonlar, aralıklar ya da akorlar için bir niteleme terimi olarak kullanılır ki, büyük anlamındadır.
Makam
Türk müziğinde çeşitli seslerin bir araya gelerek oluşturdukları bütün; ses örgüsü. Bir ses dizgesindeki durak, güçlü, asma karar gibi önemli perdeler etrafında dolaşarak yapılan seyir.
Üç tür makam vardır: 1-Basit makam 2- Şed Makam 3- Birleşik Makam
Üç tür makam vardır: 1-Basit makam 2- Şed Makam 3- Birleşik Makam
Mandal
Kanunun tellerini birkaç milim yukarı kaldırıp aşağı indirerek tellerden çikan seslerin değişmesine, dolayısıyla makam oluşturmaya yarayan aparat. Telleri tutan burgu anlamını da verir.
Mandra
Trakya ve Balkanlarda 2+2+ 3=7 süreli bir oyun havası ve bu oyuna eşlik eden ezgi.
Mâni
Yedili hece ölçüsü ile ve bağımsız dörtlükler halinde ezgi eşliğinde söylenen halk edebiyatı ve müziği türü. Mâni, meani, m'ani gibi söylenişleri de vardır. Halk müziğinde gerek türkü kıtalarının oluşumunda gerekse bu kıtaların arasında icrâ edilen bağlantı bölümlerinin kurgusunda mânilerden sıklıkla yararlanılır. Bu açıdan bakıldığında Türk halk müziği repertuarı içinde birbiriyle ilişkili veya birbirinden bağımsız binlerce mâni yer alır. Atışma şeklinde söylenen mâniler de vardır.
Mansûr
1. Klasik Türk müziğinde, diyapozonun la'sına karşılık gelen düzen.
2. Bir ney çeşidi.
Marş
Yürüyüş müziği. Temposu ve biçimi bir grup insanın aynı anda yürümesine fon oluşturabilecek niteliktedir. Bu sebeple genellikle askeri müzik toplulukları tarafından icrâ edilir ve bu alanda kullanılır. Ancak asker olmayan besteciler de marş türünde eserler vermişlerdir. Askeri müzik türü dışında varolan bir de ulusal marşlar vardır ki, Türk ulusal marşı, "İstiklal Marşı" adıyla bilinir.
Mâşûk
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış makam. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Matlûb
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış makam. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Matlûbek
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış makam. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Mâverâünnehr
Türk müziğinde kullanılan birleşik makam. Hümâyûn makamına Nihavent makamının eklenmesiyle meydana getirilmiştir. Karar sesi rast (sol)'tır.
Maya
Doğu ve Güney Anadolu'da bilinen bir uzun hava türü.
Mâye
Klâsik Türk müziğinde kullanılan birleşik makam. Uşşak makamına Segâh makamının eklenmesiyle meydana getirilmiştir. Karar sesi segâh (koma bemolü almış si), güçlü sesi Nevâ (re)'dır.
Mâye-Aşîrân
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Mâye makamı çeşidi. Mâye makamının dizisine, Aşîrân (Uşşâk) dörtlüsünün eklenmesiyle meydana getirilmiştir.
Mâye-Bûselik
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Mâye makamı çeşidi. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Mâye-Büzürg
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Mâye makamı çeşidi. Bazı teorisyenler tarafından segâh (koma bemolü almış si) sesinde karar veren Büzürg makamı olarak tanımlanmıştır. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Mâye-Hicâz
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Mâye makamı çeşidi. Bazı teorisyenler tarafından segâh (koma bemolü almış si) sesinde karar veren Hicâz makamı olarak tanımlanmıştır. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Mâye-Hüseynî
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Mâye makamı çeşidi. Bazı teorisyenler tarafından segâh (koma bemolü almış si) sesinde karar veren Hüseynî makamı olarak tanımlanmıştır. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Mâye-Irâk
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Mâye makamı çeşidi. Bazı teorisyenler tarafından segâh (koma bemolü almış si) sesinde karar veren Irâk makamı olarak tanımlanmıştır. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Mâye-Isfahan
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Mâye makamı çeşidi. Bazı teorisyenler tarafından segâh (koma bemolü almış si) sesinde karar veren Isfahan makamı olarak tanımlanmıştır. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Mâye-i Atıyk
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Mâye makamı çeşidi.
Mâye-i Kebîr
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Mâye makamı çeşidi. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Mâye-i Kevser
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Mâye makamı çeşidi. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Mâye-Kûçek
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Mâye makamı çeşidi. Bazı teorisyenler tarafından segâh (koma bemolü almış si) sesinde karar veren Kûçek makamı olarak tanımlanmıştır. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Mâye-Nevâ
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Mâye makamı çeşidi. Bazı teorisyenler tarafından segâh (koma bemolü almış si) sesinde karar veren Nevâ makamı olarak tanımlanmıştır. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Mâye-Ras
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Mâye makamı çeşidi. Bazı teorisyenler tarafından segâh (koma bemolü almış si) sesinde karar veren Rast makamı olarak tanımlanmıştır. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Mâye-Rehâvî
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Mâye makamı çeşidi. Bazı teorisyenler tarafından segâh (koma bemolü almış si) sesinde karar veren Rehâvî makamı olarak tanımlanmıştır. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Mâye-Uşşâk
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Mâye makamı çeşidi. Bazı teorisyenler tarafından segâh (koma bemolü almış si) sesinde karar veren Uşşâk makamı olarak tanımlanmıştır. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Mâye-Zengüle
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Mâye makamı çeşidi. Bazı teorisyenler tarafından segâh (koma bemolü almış si) sesinde karar veren Zengûle makamı olarak tanımlanmıştır. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Mazhar
Büyük zilsiz def. Daha çok dinî müzikte kullanılan bu vurmalı çalgıdan dört beş tanesi bir araya gelip özel bir topluluk oluştururlar. Mevlevî, Kadirî ve Rufaî dergahları başta olmak üzere açık zikir yapan pek çok tarikat tarafından kullanılır.
Mazhar-zen
Mazhar çalan kişi.
Meçik (=Meçük)
Davulun ince ses çıkaran çubuğuna verilen isim.
Meclis-Efrûz
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış birleşik makam. Irak makamının dizisine yegâh sesi üzerine aktarılmış bir Uşşâk makamının eklenmesiyle meydana getirilmiştir. Karar sesi yegâh (re)'tır.
Meclisî
Azerîler arasında fasıl müziğine verilen isim.
Mecmûa
Medhal
Klâsik Türk müziğinde çalgı müziği formu. Kısa süreli bir peşrev formu diyebileceğimiz medhal, iki kısımdan oluşur ve genellikle aksak olmayan küçük usûllerle ölçülmüştür. Peşrev formundan daha serbest bir yapıya sahiptir.
Mehdiye
Klâsik Türk müziğinde genellikle bir şahsı, bazen de bir padişahı övme amacıyla bestelenmiş sözlü eser.
Mehtâb(iyye) Faslı
Boğazda deniz üzerinde icrâ edilen müzik türü.
Mehter
1. Osmanlı askeri müzik takımının genel adı.
2. Halk arasında yerel müzisyen gruplarına, özellikle de davul-zurna takımlarına verilen isim.
Mehter-Hâne
Bkz. Mehter Müziği.
Mehter Müziği
Osmanlı Devleti'nde, Osman Gazi'den Sultan II. Mahmud'a kadar ki dönemde (1299-1826) toplumsal ve siyasal bir işlevi de olan geleneksel askerî müzik. Daha çok üflemeli ve vurmalı sazlardan oluşan topluluk, geleneksel köklerini iç Asya'daki Türk müziğinin nevbet geleneğinden alır. Düzenli müzik takımını askerî ortamda, özellikle savaş sırasında kullanan Türklerin bu geleneği Avrupa devletleri tarafından da benimsenmiş ve modern bandonun nüvesini mehter takımı dolayısıyla mehter müziği etkilemiştir.
Mellâhî
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış birleşik makam. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Melodram
Yer yer konuşma kesitleri içeren ve çalgı müziği ile desteklenen konulu sahne eseri.
Mengi
Ege ve Akdeniz Tahtacıları'nda ibadet dışında (Âyîn-i cem haricinde) daha çok gençler tarafından dönülen semah türü.
Mersiye
Ağıt. Daha çok ünlü ve toplum tarafından önem atfedilen kişilerin ölümünün ardından söylenen ağıtlara bu isim verilir.Çoğunlukla serbest tartımlı bir tarzda icrâ edilen mersiyeler, çeşitli edebi formlardaki şiirlerle söylenir.
Mersiye-Hân
Mersiye okuyan kişiye verilen isim. Genellikle erkek icrâcılar arasında yaygındır. Bkz. Mevlid-hân.
Mertebe
Klâsik Türk müziğinde usûllerin hız derecesi anlamına gelmekle birlikte, genel müzik terminolojisinde ölçü birimi anlamında kullanılan terim.
Mesnevi
Şanlıurfa'da okunan bir uzun hava türü.
Meşk
1. Klâsik Türk müziğinde eserlerin seslendirme yoluyla öğrenilmesi ve hafızaya alınması yöntemi. Müziğin içerisindeki temel bilgilerin edinilmesi büyük ölçüde, repertuvardaki eserlerin belleğe alınması ile sağlanır.
2. Eğlenmek, muhabbet etmek için yapılan müzikli toplantı.
Meşk Silsilesi
Klâsik Türk müziğinde bestecilerin birbirleriyle meşk ederek yetişmelerinden hareketle, aralarındaki hoca-öğrenci silsilesini manevî bir şecere olarak düzenlemek.
Metelik
Orta Karadeniz bölgesinde yaygın bir oyun havası ve bu oyuna eşlik eden ezgi.
Metronom
Müziğin akışı sırasında vuruş hızını yani tempoyu ölçmeye yarayan alet. Metronomun üzerinde her tempo terimine ait olan numaralar vardır. Bu numaralar 1 dakika içerisindeki vuruş sayısını bildirir ve tempo bu vuruşun hızına göre ayarlanır.
Mevlevî Evferi
Bkz. Evfer.
Mevlevî Müziği
Türk dinî müziği başlığı altındaki tasavvufî müzik kısmının önemli bir kolu olup, Mevlevî tarîkatine özgü olan müzik türüdür. Âyîn-i şerifler içerisinde yer alan Mevlevî müziği, "Sema" denen Mevlevî raksının yapılması sırasında icrâ edilir. Klâsik Türk Müziği bestecilerinin önemli bir kısmı Mevlevî olup, bunların bir kısmı da "dede" denen Mevlevî dervişidir.
Mevlid (=Mevlüt)
Mevlidhanlar tarafından serbest bir usûl anlayışıyla, çalgı eşliği olmadan seslendirilen ve Hz. Muhammed'in doğumundan ölümüne, tüm yaşam öyküsünü konu edinen şiirler üzerine bazı kalıp ezgilerle seslendirilen bir dinî müzik türü.
Mevlid-hân
Mevlid okuyan kişiye verilen isim. Osmanlı-Türk müziği geleneğinde çoğunlukla erkekler tarafından yürütülen bu meslek, kadınlar arasında da yaygınlaşmış, kadın hanendeler içinde mevlid okumakla ünlenmiş çok sayıda kadın bunu bir meslek olarak yürütmüştür.
Mevval (=Maval)
Arap müziğinde serbest tartımlı ezgi türü olmakla birlikte Türkçede bir müzik terimi olarak kullanılmamıştır. Bu sözcük daha çok halk arasında, "yalan söylemek", "hileli işlerle uğraşmak" manalarında kullanılır.
Mey
Doğu Anadolu'da yaygın olarak kullanılan kamışlı üflemeli bir halk çalgısı. 20 ile 40 cm arasında erik, kayısı gibi sert ağaçlardan oyularak yapılan bir gövdeye, 8-10 cm uzunluğunda su kamışını yassı hale getirilmesiyle elde edilen kamışın eklenmesiyle meydana getirilir.
Meydân Faslı
Klâsik Türk müziğinde incesaz denen icrâ topluluğundan daha geniş bir kadroyla seslendirilen fasıl müziği. Osmanlı kayıtlarında 100'den fazla müzisyenin katıldığı meydan fasıllarına rastlanmaktadır. Bunlar daha çok düğünlerde ve büyük şenliklerde toplu olarak müzik icrâ etmekteydiler.
Meydan Sazı (=Divan sazı)
Bağlama ailesine mensup çalgıların ebat olarak en büyüğü.
Mezdekânî
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış bir makam. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Mırıldanış gibi (=Fısıltılı)
Mırıldanır gibi. Mormorando (it.).
Mıskal (=Miskal)
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış olan mûsîkar isimli nefesli çalgının diğer ismi. Günümüzde kullanılmayan bu çalgı pek çok kültürde karşımıza çıkan sıralı flütlere verilen isimdir.Pan Flüt.
Mıskalî
Mıskal çalan kişiye verilen isim.
Mıtrıp
Güney ve Doğu Anadolu'nun birçok yerinde profesyonel çalgı takımlarına verilen isim. Çoğunlukla davul-zurna icrâ etmeleriyle bilinirlerse de bazen, darbuka, tambur, kaval çeşitlerini de eğlencelerde çalarlar. Mevlevilerdeki çalgı heyeti anlamında kullanılan Mutrıb ile karıştırmamak gerekir. Bkz. Mutrıb.
Mızrâp
Telli çalgılarda, tellere vurmak veya sürtmek sûretiyle çalmayı sağlayan kemik, ağaç kabuğu, plastik gibi maddelerden yapılmış araç.
Mızraplı Sazlar
Mızrapla çalınan çalgılar. Mızraplı sazlar aynı zamanda telliler grubuna dahil olduğundan bu çalgıları Telli-Mızraplı olarak adlandıranlar da vardır.
Mihr-i Cân
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış bir makam. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Mirâciyye
Klâsik Türk müziğinde dinî bir tür. Hz. Muhammed'in miracı üzerine yazılmış sözlü eserlerdir. Daha çok Klasik Türk müziğinde ve şehir muhitinde kullanılan bu terimin taşrada kullanılan adı miraçlamadır. Bkz. Miraçlama.
Miraçlama
Hz. Muhammed'in miraca çıkışını anlatan çeşitli biçimlerdeki şiirlere verilen isim ve bu şiirlerin beraberinde icrâ edilen ezgi. Bu tür pek çok tarikatta bilinmekle beraber Alevi-Bektaşî toplulukları tarafından daha fazla kullanılmaktadır. Bkz. Mirâciyye.
Misket
Ankara dolaylarının ünlü oyun havalarından biri ve bu oyuna eşlik eden ezgi.
Miyân (Meyân)
Klâsik Türk müziğinde şarkı, peşrev, nakış semâi ve semâi formlarındaki eserlerin orta bölümüne verilen isim. Meyan kısmı eserin 6,7,8. derecelerinden başlar ve bazen daha dik perdelerde seyreder.
Mod
Çeşitli müzik kültürlerinde karşımıza çıkan ve muhtelif mikrotonları da bünyesinde barındıran ses dizgeleri. Bazı kaynaklarda mod ve makam kavramları aynıymış gibi gösterilse de makam, sistematiği ve düzenlenişi itibarı ile mod'dan ayrı değerlendirilmesi gereken bir olgudur. Mod terimi daha çok ve doğru olarak eski Yunan müziği ses dizgelerini tanımlayan bir terimdir ve yapısal özellikleri bakımından bilinmezliklerle doludur. Mod sayısını 8, 12, 24 olarak gösteren kaynaklar varsa da bunlar kendi aralarında bir tutarlılık göstermezler.
Modülasyon
Bir müzik eserinde belirtilen esas tondan ayrılıp başka bir tonda seyretmek.
Motif
Bir müziğin, ritmik ve armonik yapısından izler taşıyan ve bütün içerisinde kendini belli eden müzik fikri. Bir ezgiden, iki, hatta kimilerine göre tek bir sesten bile oluşturulabilir. Zaman zaman kendisini belirginleştiren bir ritimden yardım alabilir.
Muçula
Irak Türkmenleri arasında hicaz makamındaki kalıp ezgiyle örülmüş Hoyrat (uzun hava) türü.
Mugam
Azeri müziğinde kendine özgü yapısal özellikleri olan serbest tartımlı ezgilerin genel adı. Türk halk müziğindeki Uzun Havalar ile Klasik Türk müziğindeki Gazellere benzer.
Mugannî
Şarkı söyleyen kişi, teganni eden.
Muganniye
Kadın şarkıcı.
Muhaccel
1. Klâsik Türk müziğinde kullanılmış makam. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
2. Klâsik Türk müziğinde 56 süreli büyük usûl. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Muhaccer Dolab
Maklûb usûlünün diğer ismi.
Muhâlif
1. Klâsik Türk müziğinde kullanılan birleşik makam. Nîkrîz makamına Segâh makamının eklenmesiyle meydana getirilmiştir. Karar sesi segâh (koma bemolü almış si)'tır. Asma kararları nîm hicaz (bakiye diyezi almış do) ve dik kürdî (bakiye bemolü almış si) sesleri ile rast (sol ) sesinde Nikrîz, ırak (bakiye diyezi almış fa) sesinde Ferahnâk dörtlüsüdür. Ayrıca yine ırak (bakiye diyezi almış fa) sesinde Hüzzâm'lı ve yegâh (re) sesinde Rast'lı asma kararlar da yapılabilir.
2. Irak Türkmen müziğinde bir hoyrat türü.
Muhâlifek
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış makam. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Muhâlif-i Irâk
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Muhâlif makamı çeşidi.
Muhâlif-i Rast
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Muhâlif makamı çeşidi. Rast makamına Hümâyûn makamının eklenmesiyle meydana getirilmiştir. Karar sesi dügâh (la)'tır.
Muhâlif-i Uşşak
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış Muhâlif makamı çeşidi.
Muhammes
Klâsik Türk müziğinde 32 süreli büyük usûl. Sekiz tane Sofyân usûlünün birbirine eklenmesiyle meydana getirilmiştir. Daha çok peşrev, kâr, beste ve ilâhîlerde kullanılmıştır.
Muhayyer
1. Klâsik Türk müziğinde tiz sekizlideki la sesi.
2. Klâsik Türk müziğinde kullanılan basit makam. Dügâh (la) sesi üzerindeki (yerinde) Hüseynî beşlisine hüseynî (mi) sesi üzerine aktarılmış bir Uşşak dörtlüsünün eklenmesiyle meydana getirilmiştir. Hüseynî makamının inici şeklidir. Karar sesi dügâh (la), güçlü sesleri muhayyer (la) ve hüseynî (mi)'dir. Asma kararları neva (re) sesi üzerine aktarılmış Rast, çargâh (do) sesi üzerinde (yerinde) Çargâh ve Pençgâh, segâh (koma bemolü almış si) sesi üzerinde Segâh ve Ferahnâk çeşnileridir.
Muhayyer-Bûselik
Klâsik Türk müziğinde kullanılan Muhayyer makamı çeşidi. Muhayyer makamının temel dizisine Bûselik beşlisi veya nadiren Bûselik makamı dizisinin tamamının eklenmesiyle meydana getirilmiştir. Karar sesi dügâh (la), güçlüsü hüseynî (mi)'dir.
Muhayyer-Kürdî
Klâsik Türk müziğinde kullanılan Muhayyer makamı çeşidi. Makama ilişkin tüm özellikler Muhayyer makamındaki gibidir. Seyre Muhayyer makamı sesleri ile başlanır ve karara yakın yerde Kürdî makamı sesleri ile karar verilir.
Muhayyer-Sünbüle
Klâsik Türk müziğinde kullanılan Muhayyer makamı çeşidi. Birleşik bir makamdır. Acem (fa) sesi üzerine aktarılmış bir Çargâh dizisi veya çeşnisine, Sabâ makamı dizisinin eklenmesiyle meydana getirilmiştir. İnici bir seyir özelliğine sahiptir. Karar sesi dügâh (la), güçlü sesleri kürdî (küçük mücenneb bemolü almış si), çargâh (do)'tır. Asma kararları, acem (fa) sesi üzerine aktarılmış Çargâh, gerdâniye (sol) sesi üzerine aktarılmış Hicaz, acem (fa) sesi üzerine aktarılmış Nikrîz, dik hisâr (büyük mücenneb diyezi almış re) sesi üzerine aktarılmış Hüzzâm ve Segâh çeşnileridir.
Muhayyer-Zengûle
Klâsik Türk müziğinde kullanılan Muhayyer makamı çeşidi. Muhayyer makamı dizisine Zengûle makamı dizisinin eklenmesiyle meydana getirilmiştir. Karar sesi dügâh (la), güçlü sesi hüseynî (mi)'dir.
Muhayyer-Zîrkeş
Klâsik Türk müziğinde kullanılan Muhayyer makamı çeşidi. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Mukâbele
Tasavvuf müziğinde zikr töreni.
Murabbâ
1. Klâsik Türk müziğinde, bent adı verilen dört dizelik kıtalardan oluşan şiirlerin kullanıldığı form.
2. Eski bir vurmalı çalgı, bir tür def.
Murad-Hân
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış makam. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Murassâ
1. Klâsik Türk müziğinde kullanılmış telli çalgı.
2. Klâsik Türk müziğinde kullanılmış formlardan biri.
Mûsikar
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış makam. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Mûsiki
Müzik. Batı dillerinde "music" imlasıyla yazılan terim. Türkler arasında uzunca bir süre "Musiki" imlası kullanıldıysa da, cumhuriyetten sonra Türkçenin yapısına daha uygun geldiği düşüncesiyle, müzik terimi musikinin yerini almıştır. Günümüzde daha sıklıkla kullanılmaktadır. Bkz. Müzik.
Mûsiki-i Osmânî Mektebi
İsmail Hakkı Bey'in kuruculuğunu ve müdürlüğünü yaptığı müzik okulu, bir çeşit konservatuvar.
Mûsikişinâs
Müziği seven ve bilen kişi.
Mûtedil
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış makam. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Mutlak Müzik
Tasvirî müziğin zıddı olarak güzelliği esas alan müzik.
Mutrıb
Sazendeler ve hanendelerden oluşan müzik topluluğu. Bu yalnızca saz topluluğu anlamında da kullanılmıştır. Bu terim yaygın kullanım alanını Mevlevi müziğinde bulmuş olmakla birlikte diğer tarikatlerde de vardır. Mevlevi mutrıbları arasında ney, kudüm, tanbur, ud, kanun, rebab, sine kemanı gibi pek çok farklı çalgı kullanılmaktadır. Bkz. Mıtrıp.
Mutrıbân
1. Klâsik Türk müziğinde kullanılmış makam. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
2. Mutrıb heyetine verilen diğer isim. Çoğul manasıyla kullanılır.
Muttasıl
Muvâfık
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış makam. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Muvakkat Karar
Bkz. Asma Karar.
Muzâaf Devr-i Kebîr
Devr-i kebîr usûlünün velveleli şekline verilen isim.
Müberkaa
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış birleşik makam. Bazı teorisyenlere bu makamın Çargâh ve Segâh makamlarının birbirine eklenmesiyle meydana getirildiğini ve karar sesinin segâh olduğunu belirtirken, bazıları ise karar sesinin sonradan dügâh olarak değiştiğini belirtir. Bu makamın günümüze örneği ulaşmamıştır.
Mücenneb-i Kebîr
Bkz. Büyük Mücenneb.
Mücenneb-i Sagıyr
Bkz. Küçük Mücenneb.
Mücennebü'r-Remel
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış eski bir makam.
Müezzin
Ezan okuyan kişi.
Müjdegânî
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış makam. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Mükerrer
Klâsik Türk Müziği formlarında eserin birden fazla tekrar edilen kısmına verilen isim.
Mülâyim
Bkz. Derli.
Mülâzime
Hâne sonlarında tekrar edilen kısım.
Münâcât
Klâsik Türk müziğinde dinî tür. Edebiyatta Allah'a yakarışı ifade eden kaside formundaki şiirler üzerine bestelenir.
Müntesib Makam
Bkz. Yakın Makam.
Mürekkeb Makam
Birleşik makam. Klâsik Türk müziğindeki 13 basit makamda bulunan özellikleri taşımayan, yani bunların dışında kalan tüm makamlar için mürekkeb (birleşik) makam ifadesi kullanılır. Basit (temel) makamların dışında yer alan bu makamlar geçki (Modulasyon) esasına dayanan makamlardır.
Mürekkeb Usûl
Birleşik Usûl. Klâsik Türk müziğinde birden fazla basit usûlün bir araya getirilerek oluşturduğu usûllere verilen isim. Nîm sofyân ve Semâî usûlünün dışında kalan tüm usûller birleşik usûldür.
Mürgak
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış makam. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Müsebbâ
1. Klâsik Türk müziğinde Kemanî Hızır Ağa'nın meydana getirdiği 26 süreli büyük usûl.
2. Klâsik Türk müziğinde Kemanî Hızır Ağa'nın meydana getirdiği 26 süreli büyük usûl.
Müselles
1. Klâsik Türk müziğinde kullanılmış birleşik makam.
2. Her kıtasında 3 mısra bulunan güfte.
Müsemmen
Klâsik Türk müziğinde kullanılan 8 süreli basit usûl. Daha çok şarkı formunda bestelenmiş eserlerde, ilâhî, türkü ve oyun havalarında kullanılmıştır. Bkz. Katakofti.
Müstahsen
Klâsik Türk müziğinde diapozonun la'sını (dügâh), fa (acem) olarak kabul eden akort düzeni.
Müsteâr
Klâsik Türk müziğinde kullanılan birleşik makam. Segâh makamı ile benzerlik taşır. Segâh makamından tek farkı, Müstear dörtlüsü denen segâh (koma bemolü almış si) sesi üzerindeki Uşşak dörtlüsünün kullanılmasıdır. Asma kararları nevâ (re) sesi üzerine aktarılmış Bûselik ve Uşşak, dik hisâr (küçük mücenneb diyezi almış re) sesi üzerine aktarılmış Segâh ve Ferahnâk çeşnileridir.
Müsteârek
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış birleşik makam. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Müstezat
1. Türk şiirinde bir form.
2. Mahur, Acemaşîran makamlarını andıran ve daha çok Doğu ve Güney Anadolu bölgesinde kullanılan bir makam türü.
Müstezat Düzeni
Bağlama türü çalgılarda kullanılan bir düzen biçimi. Alt tel "la", orta tel "sol", üst tel "fa" seslerine akortlanır.
Müşkûye
Klâsik Türk müziğinde birleşik makam. Aşîrân sesi üzerine aktarılmış bir Uşşak dörtlüsü ile karar eden bir Segâh makamıdır.
Müteaddî
Klâsik Türk müziğinde kullanılmış birleşik makam. Günümüze örneği ulaşmamıştır.
Müzik
Seslerin belli bir estetik anlayışla düzenlenmesiyle oluşan sanat. Müziğin temel elemanı sestir. Sesin işlenmesiyle oluşan melodi ve bir tartım etrafında düzenlenmesiyle ritim meydana gelir. Melodi ve ritimden sonra gelen öğe armoridir. Müzik bu temeller üzerinde çeşitli formlarla işlenir. Bkz. Mûsiki.
Müzik Bilimi
Müzikoloji. Müziği tarihsel, sosyal ve estetik bir perspektifle inceleyen bilim dalı. Avrupa'da On Sekizinci Yüzyıldan itibaren gelişmeye başlayan bu bilim dalı doğu dünyasında çok daha erken dönemlerde ele alınmış fakat yeterli gelişimi gösterememiştir. Türk müzik bilimi erken dönemleri itibarıyla Safiüddin Urmevi, Farabî, Maragalı Abdülkadir gibi müzisyen düşünürler tarafından kurulmuştur ve çeşitli yönleriyle incelenmiştir. Türkiye'deki akademik anlamdaki müzik bilimi ise ancak 1980'lerden itibaren başlayabilmiştir. Bkz. Etnomüzikoloji.
Müzik Eleştirisi
Müzik eserlerini ve bunların icrâ ediliş biçimlerini çeşitli açılardan ele alıp inceleyen bilim dalı.
Müzik Estetiği
Estetik kavramını müzikal ifade bazında ele alan ve inceleyen, son yıllarda gelişmiş olan müzik bilimi alanı.
Müzik Fiziği
Bkz. Ses fiziği.
Müzik Folkloru
Daha çok halk müziklerinin köken, teknik ve türlerini inceleyen bilim dalı.
Müzik Nazariyâtı
Müzikteki teorik konuları ele alan müzik biliminin bir dalı.
Müzikoloji
Bkz. Müzik Bilimi.
Müzik Pedagojisi
Müzik eğitimi ve öğrenimi.
Müzik Psikolojisi
Müziğin insan ruhu üzerindeki estetik ve estetik dışı etkilerini inceleyen bilim dalı.
Müzik Tarihi
Müzikteki teknik ve sosyal değişim süreçlerini ele alıp inceleyen müzik biliminin bir dalı. Müzik biliminin temel dayanakları arasında yer alan müzik tarihi müzik kronolojisi adı verilen disiplini de bünyesinde barındırır. Türk müziğinin tarihi hakkında maalesef günümüze kadar kapsamlı bir eser yazılımamıştır. Türk müziğinin geniş bir coğrafyadaki yayılımı ve teknik özelliklerinin karmaşıklığının yanında tarihsel derinliğini ve toplumların üzerindeki derin etkileri de müzik tarihinin konuları arasındadır.